Oyun 1930'ların Amerika'sında geçiyor. Oyunda herşey eski havasında. Yollar, insanlar, binalar, çalan müzik. Herşey, ama herşey gerçekten de o yılları yaşatıyor size. 12 mil karelik bir şehir size yeter mi bilmiyorum ama bence fazlasıyla yetiyor. Zaten arabalar öyle fazla hızlı giden türden arabalar değiller, çoğu zaman yolda bir at arabasından bile daha yavaş ilerlemeniz gerekecek. O yüzden bu kadar büyük şehrin hepsini gezmek oldukça fazla zaman alacaktır.
Oyunun konusu klasik mafya ailesi konularından. Bir gün taksimizle kenara çekmiş dinlenirken bir mafya kapışmasına şahit oluyoruz. Mafya ailelerinden birinin adamları bizim taksimize biniyorlar ve oradan uzaklaşmamızı istiyorlar. Oyun burada başlıyor. O bölümde diğer mafyanın adamlarından kaçmamız gerekiyor. Arayı yeterli derecede açtığımızda adamlar bize gitmemiz gereken yeri söylüyorlar. Don Salieri'nin yerine gidiyoruz. Orada adamlar bizi ödüllendiriyor ve bir iş teklifi yapıyorlar. İlk başta kafamız karışık ve korkmuş bir vaziyette olduğumuzdan düşünmemiz gerektiğini söyleyerek oradan uzaklaşıyoruz. Ama bir gün diğer mafyanın adamlarının bizden intikam alması sonucu, artık karşı takıma girmeye karar veriyoruz. Resmi olarak bir mafya adamı oluveriyoruz bir anda
Aslında oyun ilk açılışta, bir mekanda bizim bir adama hayat hikayemizi anlatmamızla başlıyor. Biz anlattıkça oyun eski günlere dönerek anlattıklarımızı oynamamızı sağlıyor. Araya cutscene'ler giriyor, demolar giriyor. Hatta oyunun giriş intro'sunda bile mafyadan kaçış sahnesi var ve hemen kontrol bize geçiveriyor. Nerede, ne zaman, ne olacağı belli olmuyor. Oyun bu konuda gerçekten eski filmlerin havasını yakalamış. Uzun uzun süren ara demolarda arkanıza yaslanıp çok eğlenebiliyorsunuz. Ayrıca bu ara demolar bir sonraki görev için sizi iyicene bir gaza da getiriyorlar. Bu nedenle ara demoları eksiksiz izlemenizi tavsiye ediyorum
--Oyun sadece adam vurmaktan veya araba kullanmaktan oluşmuyor. Mini oyun niteliğinde şeyler de var. Mesela ilk başlarda taksicilik yapmak zorunda kalıyorsunuz. GTA'da olduğu gibi kafanıza göre yolcu alıp istediğiniz kadar alamıyorsunuz ama 5 adet yolcuyu istedikleri yere Küfür Yasakürmeniz gerekiyor. Oyunun bir kısmında da yarışlara katılmak zorunda kalıyorsunuz. Bu oldukça zor bir bölüm, geçmek için çok çabalayacaksınız. Oyundaki görevlerimiz de oldukça mantıklı. İlk başlarda kendimizi kanıtlamamız gereken görevler alıyoruz. Güven kazandıktan sonra asıl görevler başlıyor. Araba kaçırıp üzerinde değişiklik yapmaktan suikaste kadar, biryerleri bombalamaktan adam kaçırmaya kadar her türlü görevimiz olacak. Oyun gittikçe zorlaşıyor, bu nedenle ilk başlarda eğlendiğiniz kadar ileride eğlenemeyebiliyorsunuz. Çünkü oyun oldukça zorlaşmaya başlıyor.
--Oyunun grafikleri güzel aslında. Özellikle karakterlerin suratları için çok uğraşılmış. Çok gerçekçi duruyorlar. Hareketleri, mimikleri ve ağız hareketleri konuşmalara uyuyor. Ama aynı şey vücutlar için geçerli değil. Düşük çözünürlüklü vücutlar, kafalar ile tamamen tezat oluşturuyor. Kafa güzel görünüp de vücut düşük çözünürlüklü olunca, artık ortaya çıkan komediyi siz düşünün Mekan grafikleri büyük ölçüde iyi. İç mekanların grafikleri dış mekana göre daha iyi. İç mekan tasarımları da iyi denebilecek düzeyde. Dış mekan grafiklerine ve çözünürlüklerine biraz dikkatsiz davranmışlar. Birbirini tekrar eden kahverengi evler çoğunlukta ve sanki hayalet bir şehirde dolaşıyormuş gibi hissediyoruz kendimizi. Reklam panoları bile düşük çözünürlükte. GTA'dan sonra bunların daha iyi olması gerekirdi.
Gereksinim: PENTIUM III veya AMD K7, 64-128 MB RAM, en az 16MB RAM Direct 3D destekli grafik kartı
Oyundan Görüntüler